Çocukluk sevinçlerinden yoksun olmanın insanın 'insan olma' yolunu uzattığı söylenir.
Şair bu yolu hiç telaş etmeden geçmenin sevinçlerini tatmış bir çocuk olmuştur.
Çocukluktan yakasını sıyırıp 'gençliğin' arka mahallelerine sığındığında ise telaffuzu zor bedeli ağır olsa bile 'önce öksüzlüğün sonra yetimliğin' kapkaranlık tünelinden gözyaşlarını kâh içine kâh dışarıya akıtarak geçmiş ve hayatın hakikat menziline 'zormuş zahmetliymiş ne fark eder?' hissiyle' sokulmuş bir gönüldür.
'Ben' ve 'şiir' kelimelerini duygu zamkıyla bir araya getirme becerisini ipekten bir tevazuyla yazıya dökmesi bütün şiirlerini anılaştırma fırsatını hiç kaçırmadan hayata dair-hayatına dair gözlemlerini damıtarak şiirselleştirmesi kayda değer.
Şairin şiirleri için seçtiği görseller sahibini kıyıya çeken rengârenk kayıklar gibidir; okurun varacağı kıyı şairin gönül kıyısıdır.
'Hayatın Kıyısından' o kıyıda dinlenmek soluk almak için davet edildiğiniz bir kitaptır.
Yazmanın şekline değil de büyüsüne sarılmış bir kalbin elinden tutup gezeceğiniz anılarınızı tekrar yaşayacağınız satır aralarında hüzünlenip gülümseyeceğiniz düşüneceğiniz derinlere dalacağınız vakitler istiyorsanız okumaya başlayabilirsiniz.
Yahya Kemal Beyatlı 'Gördüm ve yaşadım yaşamak macerasını!' demiş.
Şair 'tam da böyle!..' diyor kitabında.