Bazen insan yaşadıklarını kendi de dahil anlayamaz. Anlayamadığı için de bir başkasına anlatamaz anlasa bile bir başkasına anlatacak cesareti kendinde bulamaz. "Acaba beni yadırgar mı? Acır mı?" diye düşünerek anlatmayı tercih etmez. Bu bazen aile yaşantımız yüzünden bazen de çevremizdekiler yüzünden olabilir. Peki bu noktada ne yapmamız lazım derdimizi duvara mı anlatacağız. İnanın ben onu denedim bir nevi rahatlatıyor olabilir ama bir sıkıntı var cevap vermiyor. O yüzden en son çare olarak yazmayı denedim. Tüm hissettiklerimi ister yaşanmış olsun ister yaşanmamış olsun tüm bildiklerimi ister kendi deneyimim olsun ister bir başkasının gözünden deneyimlemiş olayım ne varsa hepsini yazdım. Hayatımın belli bir döneminde beni kurtaran şey duygularımı ve düşüncelerimi kâğıda dökmek oldu. O kâğıt zihnimde anı gibi bir kenarda durdu. Belirli bir zaman geçtikten sonra tekrardan okuduğumda geçmiş ile gelecek arasında bir bağlantı kurdum ve bu zamana kadar yaşadıklarımın hepsini kendime deneyim saydım.
Günün birinde kendime şu soruyu soracağım: "Yaptıkların için keşke yapmasaydım mı?" dersin yoksa yapmadıkların için "keşke yapsaydım" mı dersin? Sizi bilmem ama ben keşke yapsaydım demek hiç istemezdim çünkü içimde ukde kalmasını hiç istemezdim. Hayat gerçekten çok kısa duygularınız bir bardak gibi dolup taşmadan o son damlayı beklemeden olup biten ne varsa sizi rahatsız eden ne varsa her şeyi olduğu gibi yazın. İlerde yazdıklarınızı okuduğunuzda ne günler geçirmişim dediğinizi duyar gibiyim.