Türkiye'de sivil havacılık faaliyetleri 1933 yılından itibaren gelişim göstermeye başlamış ve Dünya'daki gelişmelere paralel olarak sivil havacılık ilerleme göstermiştir. Hava çalışanları ise Türk hukukunda ikiye ayrılmış ve hava taşıma işçileri İş Kanunu kapsamında sayılmazken yer işçileri İş Kanunu kapsamında sayılmıştır. Hava taşıma işçilerinin İş Kanunu kapsamında sayılmaması sebebiyle bu kişiler Türk Borçlar Kanunu'nun "Hizmet Sözleşmesi" başlığı altındaki hükümlere tabii olmaktadır. Uygulamada bu kişilerin İş Kanunu kapsamı dışında tutulmasının sonucu olarak toplu iş sözleşmeleri imzalanmış ve sendikal faaliyetler yürütülmüştür. İmzalanan bu toplu iş sözleşmeleriyle bir grup işçi İş Kanunu kapsamına alınmış ve iş hukukunun getirdiği haklardan yararlanabilmektedir. Ancak bu durum bir grup işçiyi kapsadığından sektördeki tüm çalışanların sorunlarını çözmek için yeterli değildir. Hava taşıma işçilerinin İş Kanunu kapsamı dışında tutulmasının sonucunda hava çalışanları bakımından bağlı oldukları kanunlara göre farklı sonuçlar oluşmuştur ve bu kişilerin sözleşmesinin sona ermesi sonucunda elde edecekleri tazminat miktarları vb. farklılık göstermektedir.
İşbu sebeplerle çalışmamızda hava çalışanlarının bireysel iş hukuku anlamında değerlendirilmesi yapılmış hava çalışanlarına özgü olarak çalışma süreleri ve eğitim giderleri ayrıntılı olarak incelenmiş hava taşıma işçileri ve yer işçilerinin tabii olduğu kanunlar kapsamındaki hakları değerlendirilmiş ve bazı işçilerin toplu iş sözleşmeleriyle iş kanunu kapsamına alınmasının yarattığı farklılıklar gündeme getirilmiştir. Hukukumuzda bir Hava İş Kanunun olmamasının yarattığı olumsuz sonuçlara değinilmiştir.