Huylu huyundan vazgeçmez denir ya gerçekten doğru. Bir gün yine ne kuruntu yaptıysa eve geldiğimde aynen eski haline kaymış olduğunu gördüm. Yine gözleri nemli olarak kapıyı açınca gülümsedim. "Abla bak; Evime yorgun argın geldim. Hoş geldin. Günün nasıl geçti?" diye sormanı isterdim derken ayakkabımı çıkardım ve kenara koydum. Her zamanki gibi kimseye yerimi kaptırmam dercesine hızlı adımlarla yürüyerek ara kapıyı yüzüme kapatıp salona geçti. Doğrudan divandaki yerine çöreklendi. Neler olduğunu anlamak için bir sandalye çekip karşısına oturdum.
"Hatırlarsan seninle ilk karşılaşmamızda beni çok sevdiğini söylemiştin. O anda yüzünde gördüğüm hüzünlü gülüşünü bile evlendiğim günden beri neden hiç görmedim? O halinle seni hep asil bir kadın olarak anımsıyorum. Sana şimdiye kadar ne güzel dişlerin var diyen oldu mu? Niye çoktandır yüzünün gülmediğini merak ediyorum" diye biraz olsun duygularını paylaşması konusunda etkilemeye çalıştım.
- Ne yani hangara hingonga mı yapayım dedikten sonra yaptığı şok edici hareketle yeni kurulmuş bir aileyi mutlu etmek için uğraşmak yerine döndürülen dolaplara karşılık gösterilen parmak ısırtacak direncin romanı.