Evrim kuramı insanlığın kökenine ilişkin sonuçları nedeniyle ortaya atıldığından bu yana sosyal ve politik alanlarda en çok tartışılan bir olgudur. Ancak kuramın bilimsel algılanışı ile yaygın anlayışı arasında oldukça farklılıklar vardır. Evrim kuramına karşı çıkan ve onun yerine yeryüzündeki canlılığın kökeni ve çeşitliliğini doğaüstü bir yaratıcıya bağlayan inanışlar olmuştur ve olagelecektir. Evrim bir inanç konusu değil bir bilimsel olgudur ve üzerinde araştırmalar devam etmektedir. Evrim kuramının ilk anlatımı ile bugünkü evrim vargıları arasında çok büyük ayrım vardır. Bu kuramın değişmez ve körü körüne savunulan inak ve anlaklar değil bilimsel bir araştırma konusu olduğunu kanıtlar.
Evrimin Öyküsü; yaşamın başlangıcından bu yana milyarlarca yıl süren ve devam eden canlı evrimini; bilimsel araştırma bulgu kuram ve doğa yasaları çerçevesinde gelişimini anlatıyor. Yaşamın özü olan hücreden başlayarak evrimi sarmalayan kavram ve düzeneklerini sorguluyor. Bu arada akıllarda yer alan soruları yine insan usunun ve bilincinin gelişimi çerçevesinde ele alarak bir bireşim yapmağa çalışıyor ve bütün bunlar ne kadar anlamlı sorusuna da yanıt arıyor. Ancak bu konuda alınacak çok yol ve geliştirecek nice kuram ve öğreti var. Sorunun çözümünü yine öykülerimizde arayalım:
Az gittik uz gittik
Dere tepe düz gittik.
Bir de geriye dönüp bakınca
Bir arpa boyu yol gitmişiz
İnsanlığın karşılık aradığı gerçekler; felsefe din ve bilimin de konusu olmuştur. Felsefe düşünce din inanç bilim ise olguları çözümleyerek kanıtlar yoluyla yanıtlar arar. Evrim bir olgu ise onu ancak bilim yoluyla kavrayıp sorgulayabiliriz. Önemli olan bunların birbirine karıştırılmamasıdır.