Bu satırları yazarken yanımda birkaç mum yanıyordu. Tam günlüğü kapatıp mumları söndürecekken mumun üzerine düşüp bir şekilde ölmüş küçük bir sinek gördüm. Eriyen mumun içinde sıkışmıştı. Mumu söndürdüğümde ve tekrar donduğunda içinde hapsolmuş şekilde kalacak. Her yanışında tekrar gün yüzüne çıkacak. Bu bana yaşadığım her şeyi nasıl düşünerek yeniden tekrar yaşıyormuşçasına hissettiğimi hatır- lattı. Mum gibi düşünmek...
Sürekli yaptığım ve anlamlandırmaya çalıştığım o şey buymuş aslında.
Peki ya mum gibi düşünmeyi bıraktığım zaman mı gerçekten bu döngüye alışacağım ya da alışmam gereken asıl döngü bu mum döngüsü mü? Sanırım önümüzdeki birkaç saati oturup sadece bu mumun biti- şini izleyerek geçireceğim. Sonrasında tekrar donmasını bekleyeceğim. Tamamen eriyip yeniden dondu- ğunda bu küçük ölü sinek bakalım en dibe inecek mi? Belki de korkularımız da tam olarak bu şekilde oluşuyordur.