Her şairin en az iki coğrafyası vardır: İlki doğup büyüdüğü ikincisi yaşayabileceğini düşündüğü yer. Bu ikisi arasında şiiri gidip gelir değişir. Yeni edinimler eski deneyimlerle harmanlanır. İşte bu iki taraf arasında şairin üslubu oluşur. Bir de şehirler var tabi; ilk aşkını tattığı ilk kederini yaşamının neresine koyması gerektiğini bilmediği ezildiği sevinçleriyle içine sığmadığı şehirler. Şair ne yaparsa yapsın bu izler taşındığı her yere kendisiyle taşınır. Başka bir deyimle: Geçmişin izlerinin insan gölgesine her yerde eşlik ettiği gerçeği hortlar durur. Güneş aynı güneştir ama her şaire başka yansır. Biz de bu herkes için mutlak olan güneşin altında yaşayan şairlerin coğrafyalarına baktıktan sonra okurlara göstermek istedik 7 İklim 7 Şair olarak.