Özümüzü aradığımız bir çağda yaşıyoruz. Öz-lüyoruz ama neyi özlediğimizi bilmiyoruz. Öz-lemenin öz-ümüzle ilgili olduğunun henüz farkında değiliz... Her şeyin yapay plastiksanal ve dijital hâle geldiği bir çağda insanın özünden bahsetmek deli saçması gibi görülüyor. İnsanı artık içindeki asıl öz cevher ve hakikat üzerinden değil; ona dışarıdan eklenen arazlar aygıtlar implantlar avatarlar kullanıcı adları kodlar algoritmalar üzerinden tanımlıyoruz. Çünkü artık özün değil; yansımanın görüntünün zahirin dışsallığın yüzeyin hâkim olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Hâlbuki özsüz bir dünyanın ufku dar karanlık ve boğucudur."
Açık Ufuk ve Gök Kubbenin Altında kitaplarında ufuk-öz arayışının ilk merhalesini ele alan İbrahim Kalın bu eserinde "Ben kimim ve neden buradayım?" sorusunun izinde iç dünyamızın sonsuz ufuklarını keşfe davet ediyor bizi. İç sesimizin gürültü çağının esareti altında giderek cılızlaştığı günümüzde özleyip peşine düştüğümüz ve aklın akla kalbin kalbe dokunduğu her anda bize kendini yeniden hatırlatan özümüzü kendimizi aslımızı çağırıyor sahneye.
Felsefeden edebiyata tarihten güncel yaşamaresimden müziğe pek çok konuda keyifli söyleşilerden oluşan bu kitapta kendini moda akımlara kaptırmadan çağının ruhuna ayna tutan çok yönlü bir aydının yol arkadaşlığıyla öze dönme iradesini haykıran tefekkür ve tezekkür çabasına şahit olacaksınız.