Koskoca ömrünü bir yudum su sevgiye aç geçiren annenin sevgiyle büyütülmüş oğlu olarak yazdığım satırlarla gönül hanelerinize konuk oldum.
Okuduğunuz yaşanmış gerçek hayat hikâyelerini yazarken bazen gözyaşlarıma hâkim olamadım nefes almakta zorlandım. Konuk olduğum virane olmuş gönül evlerinin acı is sinmiş duvar enkazlarının altında nefes almak hiçte kolay değildi.
Yazdığım acı dolu satırların enkazını içimden kaldırmaya çalışırken üstüne bir de ülkemizi derinden yaralayan altı Şubat depremlerinin yarattığı yıkıntıların acıların enkaz dağlarının altına kaldım.
İnşallah bundan sonra buluşacağımız satırlarda ya içimde ki enkazların altından çıkacağım ya da içimde günden güne büyüyen enkaz dağlarının altında yok olacağım!..