Bankacılık bugün ekonomik sitemin ana unsurunu oluşturmaktadır. Bu sistemin düzenlenmesi denetlenmesi ve işleyişinin korunması doğrudan ülkede yaşanan ekonomik düzeninin sağlıklı olarak devamının sağlanması için gerekmektedir. Bu nedenle bankacılık sistemine devlet müdahalesi gereklilik taşımaktadır. Yapılan müdahaleler sonucunda Bankacılık Hukuku sadece özel hukuk kurallarının geçerli olduğu bir alan olmaktan çıkmış ve kısmen kamu hukukuna ilişkin emredici kuralların bulunduğu karma bir hukuk dalı haline gelmiştir. Bu anlamda bankacılık sistemine ceza hukuku alanında da düzenlemeler getirilmiş olup kanun kapsamında bankacılık suçları düzenlenmiştir. Kitapta bankacılık temel kavramları ve tarihsel gelişim sürecine kısaca değindikten sonra incelemenin esas noktası olan Türk Ceza Kanunu ve Bankacılık Kanunu kapsamında yer alan ve önemli suçlar arasında sayılan zimmet suçunu her iki kanun kapsamında değerlendirmeye çalıştım. Başta aynı mesleği ifa ettiğim meslektaşlarım olmak üzere adliyelerin yoğun karmaşası içerisinde boğulan değerli yargı mensupları ve tüm okuyanlara bu eserin faydalı olması dilerim.
Kitabın bu ikinci basısında 2016 Yılında sisteme giren ve ilk derece mahkemesi hükmünü üst derece mahkemesi sıfatıyla hem maddi ve hem de hukuki açıdan gözden geçiren maddi meseleyi yani olayın gerçekleşme şeklini yeniden inceleme konusu yapabilen iki dereceli yargılama sisteminde ilk derece mahkemesinin verdiği karardan memnun olmayan ve kararı hukuka aykırı görülen tarafın başvurusunu yalnızca hukukilik denetimini yaparak değil maddi vakıa ve delil denetimi yapmak hatta delilleri değerlendirip incelemek suretiyle maddi hakikate ve adalete ulaşılmasını sağlama yönünde etkin bir yetkiye sahip olan Bölge Adliye Mahkemesi diğer adıyla İstinaf Mahkemesi kararlarını da dikkate alarak siz değerli okuyucularla paylaşmak istedim.