Serüvenin içindeyken bilemezsin ama kalemi eline alınca o zaman tren rayları başlar uzamaya. Yol uzundur. Yolcu ise; sabırla bekler varmaya son istasyona.
Yolculuğa çıkmaktır benim için yazmaya başlamak. Sonrasında dinlenmek için okurla oturup çay tadında sohbetler etmek... Kalemin ucundan dökülen her satırda duygularımı okurla noktalamak...
Şimdi kaldığım yerden yazı yazmaya mı devam etmeli? Yoksa Berkay gibi durmadan bilgi toplayarak Tarık Hoca'ya tarihsel kronolojiye dayalı belgeleri mi sunmalı ya da Niyâzi'nin yaşlı bedeninden duyduğu ağrılar yetmeyip de ölümden sonraki yaşamı mı sorgulamalı?
Hangisi?