Sizin işiniz daha da kötü. O kadının namusundan başka bir de dindarlığı var insanı hayatının sonuna kadar çocuk kalmaya mahkûm eden bir kocakarı dindarlığı. Üstünden aşarsınız bu engelin belki ama tamamen yok edemezsiniz onu. Tanrı sevgisini yenseniz de şeytan korkusunu yenemezsiniz sevgilinize sarıldığınızda yüreğinin çarptığını duyarsanız bilin ki aşktan değil korkudandır bu. O kadını daha önce tanımış olsaydınız söyleyecek bir şeyim olmazdı yola getirebilirdiniz belki ama şimdi yirmi iki yaşına gelmiş iki yıldır da evli. İnanın bana Vikont bir kadın bu kadar battı mı onu kendi haline bırakmak gerekir. Ne yapsanız öylesine bir kadın olmaktan kurtaramazsınız onu.
Ama siz onun uğruna benim sözümü dinlemiyor kendinizi diri diri halanızın mezarına gömüyor size onur verebilecek en çekici olabilecek maceradan kaçıyorsunuz! Öyle ya! Sizin kısmetiniz böyleymiş herhalde...