Kasım ayının sonlarında bir cuma gecesi hikâyemize konu olacak kişilerden ilki at koşumlu bir posta arabasının içinde yolculuk etmekteydi. Araba Dover yolu üzerinde ilerliyordu. Yoğun sis ve zifiri karanlık yüzünden etrafta ne olduğunu görmek imkânsızdı.
Arabanın bir yokuşa sapmasıyla atlar huysuzlanmaya başladı. Hayvanlar o zor koşullar altında insanları taşımak istemediklerini belli ettiler. Bunun üzerine kahramanımızın da aralarında bulunduğu yolcu kafilesi arabadan inmek zorunda kaldı.
Yolcular birbirlerine oldukça mesafeli ve temkinli davranıyordu. Zira şartlar bir soygun ya da saldırı için fazla elverişliydi.