Hz. Peygamber'in vefatından sonra meydana gelen problemler sahabe tarafından ictihadla çözümlenirdi. Bu ictihadlar farklı düşünce ekollerini oluşturmuş ve zamanla mezhepleri ortaya çıkarmıştır. Müslümanlar arasında oluşan mezheplerden bazıları siyasi bazıları itikâdî bazıları da amelî yönleriyle temayüz etmiştir. Müslümanlar arasında ilk dönemlerden itibaren ortaya çıkmış İslâm kültür ve tarihine damgasını vurmuş mezheplerden biri de Mu'tezile'dir. Mu'tezile genel olarak itikâdî bir mezhep kabul edilirken; bazı araştırmacılar en azından başlangıç itibariyle bu mezhebin siyasi yönünün olduğunu da belirtirler. Buna karşın Mu'tezile'nin amelî bir mezhep olduğuyla alakalı herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Amelî mezheplerin kurucu imamlarının yaşadığı dönemde Mu'tezile içinde fıkıhçılığıyla öne çıkan önemli âlimlerin bulunmasına rağmen fıkhî kimliklerinin mezhebe yansımamış olması araştırılmaya değer bir konudur. Bu konu araştırılırken kurucu imamlar döneminde yaşamış ve daha çok fıkıhçı kimliği ile meşhur olmuş Ebû Bekir Esam örnek olarak kabul edilmiştir. Esam'ın erken dönemde yaşamış olmasının yanında fıkhî görüşlerinin kaynaklarında yer alması ve bu görüşlerinden bazılarının günümüz dünyasında kabul görmesi onu önemli hale getirmektedir.