Bir yönüyle edebiyat tarihinin diğer yönüyle tarih yazıcılığı geleneğinin parçası sayılan gazaname gazavatname fetihname zafername vb. türler; geliştikleri zemine uygun olarak tarih ve edebiyat tarihi araştırmaları için önemli eserlerdir. Her ne kadar genellikle kurgusal metinler oldukları görülse de dayandıkları tarihi vakaların gerçekliği bu türden eserleri olabildiğince gerçekçi kılar. Öyle ki bazen tarihi membalarda bulunmayan eksik bırakılmış atlanmış bazı teferruatı kayda geçirirler. Bu bakımdan tarih ve edebiyatın müşterek yanları belki de en belirgin şekilde -bir üst adlandırma olarak kabul edilecek olursa- gazavatnamelerde görülür.
Mevlana Ali Efendi Gurti tarafından yazılan ve Tunus Milli Kütüphanesi Türkçe Yazma Eserler Koleksiyonu arasında muhafaza edilen Gazânâme "gaza" kavramını İslam'ın ilk yıllarından itibaren yapılagelmiş gaza örnekleri üzerinden nükteli latifeli kıssadan hisseli ve en önemlisi tüm yönlerini kuşatıcı biçimde ele alan adeta bir "muhtasar gaza tarihi" kitabıdır. Örneklerin "hikâye" başlığı altında verilmesi bile eserin sevdirerek öğretme amacı güttüğünü gösterir. Her bir gaza örneği konunun akışı içinde bir bütünlük arz eder ve gerektiğinde son derece detay bilgiler de sunar. 16. yüzyılın son çeyreğinde yazılmış olmasına rağmen Eski Anadolu Türkçesi kelime kadrosuna yoğunlukla sahip bulunması da eserin ilgi çekici bir yönüdür. Gerek aktardığı tarihi malumat gerek dil araştırmaları için kıymetli dil ve üslup özellikleri gerekse karakteristik hususiyet gösteren akıcı üslubuyla edebi yönü Gazânâme'yi emsali içinde seçkin bir yere koymaktadır.