Thomas Edison bir gün eve gelir ve öğretmenin ona verdiği mektubu annesine uzatır ve sadece annesinin açması gerektiğini söyler. Annesi mektubu okuduğu andan itibaren gözyaşlarını tutamaz. Edison annesine ne olduğunu sorunca annesi 'Oğlunuz bir dahi. Bu okul onun için çok küçük ve onu eğitecek yeterlilikte öğretmenimiz yok. Lütfen onu kendiniz eğitin' yazısını okur.
Edison'un annesi vefat ettiğinde o artık yüzyılın en büyük bilim insanlarından biriydi: Çimento gözlük camı gramafon sinema kamerası lamba vs bir süre insanlığa faydalı icadlara imza atmıştır.
Bir gün eski aile eşyalarını karıştırırken ilk okuldaki öğretmeninin yazdığı o mektubu bulur. Hemen açıp okur. Mektupta; "Oğlunuz akıl hastası bir çocuktur. Artık kendisinin okulumuza gelmesine izin vermiyoruz..." yazılıydı. Edison saatlerce ağladıktan sonra günlüğüne şu satırları yazdı:
"Thomas Alva Edison kahraman bir anne tarafından yüzyılın dâhisi haline getirilmiş şaşkın bir çocuktu."
Bir başka örnek ise dünyanın en iyi resim sanatçısı Picasso'dur. Tam 11 yaşına kadar okuma yazma öğrenemedi. Geri zekalı bile denildi. Zorunlu öğrenimini gördüğü okuldan diploma alabilmek için öğretmenleri ona destek oldular. Çünkü öğrenme bozukluğu vardı. Bugün Picasso'nun insanlığa 20 binin üzerinde eserini miras bırakacakmıştır.
Günümüzde ne yazık ki çoğu anne baba okuldaki karnelere bakıp önyargılarına teslim oluyorlar. Çocuklarını dinlemek şöyle dursun onların ne istediklerini yeteneklerini hatta hayallerini dahi bilmiyorlar.