Cenabı Allah insanı akıl sahibi bir varlık olarak yaratmış ve aklın bir neticesi olarak da onu dini sorumluluk ile yükümlü kılmıştır. Bu sorumluluk karşısında insana seçme hakkı tanınmıştır. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek de onu görmezden gelmek de insanın elindedir. Her iki seçimin sonucunun da insanın karşısına çıkacağında kuşku yoktur. Bu durum ayette şöyle ifade edilmiştir: "Her insanın sorumluluğunu omuzuna yükledik. Kıyamet gününde insana açılmış vaziyette önüne konulacak olan bir kitap çıkaracağız." (İsra 17/13). İnsanı diğer canlılardan ayıran da budur: akıl ve bunun bir neticesi olan sorumluluk. İnsanın dünyaya gelmesiyle başlayan bu sorumluluk aşama aşama gelişen bir seyir izler. İyinin kötüden temyiz edilmesi ergenlik ve rüşd bu aşamaların en önemli duraklarıdır. Bu durakların herbirisinde insana sadece sorumluluk değil aynı zamanda modern hukuk sistemlerine örnek olacak nitelikte haklar verilmiştir. Kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir dönemde zuhur eden İslam; ana karnındaki cenine dahi başta hakkı hayat olmak üzere vasiyet vakıf miras ve nesep gibi haklar vermiştir. Bu haklar ve sorumluluklar elinizdeki kitabın konusunu teşkil etmektedir.