"En temel bu doğanın insan insana bir şeyler söylemeliydi" diyor bir genç yazarımız. Kapadokya Üniversitesi Beşeri Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün 2021 yılında ikincisini düzenlediği Geleneksel Liseliler Öykü Yarışması'nda dereceye giren eserlerden oluşan bu kitaptaki toplam 22 öyküde Türkiye'nin gençleri de gezegenin geleceğine dair okurlara bir şeyler söylüyor. Eşyaların konuştuğu nesne anlatılarından iklim-kurgu türü ve kıyamet kurgularına uzanan çeşitli türdeki eserlerle 1453 yılından 3200 yılının aralık ayına kadar uzanan bir zaman yelpazesinde aslında geçmiş şimdiki ve gelecek zamanların nasıl birbirinden ayrılmayacağını anlatıyor bize sorumluluklarımızı hatırlatıyor bu öyküler. Genç kalemler tarafından büyük bir olgunluk içerisinde bir yandan teknolojinin kültürün ve insan toplumuna ait türlü sistemlerin eleştirisi sunulurken diğer yandan da bütün bu sistemlerin yok edilmesi gibi sığ bir talep değil akılcı ve etik çerçevelerde yeniden şekillenmesi çağrısı iletiliyor. Kaygılanmak için çok fazla sebebi olduğu bugünün dünyasından yarına bir umut penceresi açılıyor bu kitapta: "Umut varsa hayat var. Umut varsa gelecek var. Umut varsa biz varız."
Kapadokya Üniversitesi Yayınları Çevreci Beşeri Bilimler Serisi'nin üçüncü yayını olan bu eser kendini aslında yine en iyi kendisi anlatmakta. Zira bu sayfalarda okuyanların bulacağı "toprak bir filiz ve bir kitap" olacak.
Sinan Akıllı