Şeyma Subaşı ilk öykü kitabı Taylar Güzel Kaval Çalar'dan hikâye ve roman yazarlarıyla yaptığı söyleşilerden oluşan Soru Sormak Güzel Geliyor adlı eserinden sonra yepyeni bir kitapla Çiçekli Bir Gülümseyiş ile okur karşısında.
Yazar bu eserde bazen abisi onu kıskandığı ve mutlu
olmadığı için kendini yıllarca mutsuz olmak zorunda
hisseden naif bir karakterle bazen tıpkı Oğuz Atay
karakteri gibi anıların arasında unuttuklarını arayan
unutmak için attığı her adımı aslında hatırlamak için atan
bir karakterle buluşturuyor bizleri. Peki B ile başlayan en
güzel şey yara olabilir mi gerçekten? İnsan psikolojisi ve
kişinin yaşadığı açmazları çok derin bir şekilde yansıtan
yazarın öykülerinden yakın zamanda yaşadığımız o
zamansız deprem felaketi ya da matruşka bebekler gibi iç
içe geçmiş kördüğüm olmuş karakterler kimi zamansa
Peygamber aşığı çocuklar eksik olmuyor. Bu bulmacayı
çözmek okur elinde mi peki? Ama anlaşalım. Bu
hikâyelerde ortak olan bir şeyler var. O hüznün arasından
uzanan çiçekler gibi. Epigraflara bakılırsa yazar yine
şiirden hiç uzaklaşmamış görünüyor.
Ne dersin sevgili okur? Çiçek bilmediğini düşünen o
karakter çiçeğin ta kendisi olabilir mi? Yazar karakterlerin
dünyasına konuk ederken bizleri bir çiçek uzatıyor
olabilir mi hepimize?