Temmuz sıcağında bir pazar günü öğlen vakti İstanbul'da bir sem pazarı. Rengarenk tezgâhlar bin bir çeşit ürünler. Çeşit çeşit insanlar kalabalık kalabalık kalabalık... Uzaklardan bir ses:
"İnciler sedefler yakutlar hepsi bedava gel gel bedavaya gel ucuzluğa gel!"
Yavaşça yaklaştı satıcıya Abdullah.
...
Böyle başladı Abdullah'ın özlemleri sevinçleri pişmanlıkları ve arayışları.
Herkesin bir yitiği vardır elbet. Kimi sevdiklerini kimi özlemlerini kimi de hayallerini yitirmiştir bu âlemde. Bu kitapta herkes tıpkı Abdullah gibi kendi yitiğini aramanın yollarını öğrenecek.
YİTİĞİNİ ARAYANA YİTİĞİNİ BULANA MÜJDELER OLSUN.