Kabil'in cehennem gibi sıcağında iki erkek ve iki kadın sokakları ve ruhları kaplayan harabelerin arasında kendilerine bir çıkış arıyorlar: servetini ve saygınlığını yitirmiş bir burjuva mesleğini yapamayan ve çarşafa sarınmayı onur kırıcı bulduğu için evden dışarı adım atmak istemeyen avukat eşi Taliban'ın emrinde "konuk"larını birer birer ölüme gönderen bir zindancı ve onun deva bulmaz bir hastalığa yakalanmış eşi...
Aklın yolunu yitirdiği şiddet labirentlerinde aşka sarılmak bir umut olabilir mi?
Yasmina Khadranın Kabil'i bir yeryüzü cehennemidir: Orada açlık bezginlik ve korku kol gezer.
- J.M.Coetzee