İçinde yaşadığımız şehir denen mekân sadece hareketlerimizin eylemlerimizin cereyan ettiği bir alan değildir. O aynı zamanda Georg Simmel ve Louis Wirth'ten bu yana önemle vurgulandığı üzere kişiliğimize ve eylemlerimize şekil veren bir alandır da. Çevre sosyolojisi ve çevre psikolojisi alanında yapılan araştırmalar mekânın bizim üzerimizdeki etkisini ekolojik alanın psikolojik yönünün kişiliğimize varıncaya kadar bizi nasıl etkilediğini ve etkilemeye devam ettiğini; kötü mekân şartlarının bedensel ve ruhsal sağlık problemleri yaratmada ne derece önemli bir rol oynadığını ortaya koymuş bulunmaktadır. Elinizdeki kitap bu süreci tarihsel bir perspektif içerisinde incelemenin yanında büyük şehir ve insan sağlığı konusunda önemli bazı okuma parçaları da sunmaktadır.
Çevre kirliliği trafik yoğunluğu konut yetersizliği gecekondulaşma işsizlik sosyal hizmetlerin halka ulaştırılması konusunda karşılaşılan güçlükler bugün şehirlerin veya büyük şehirlerin karşı karşıya bulunduğu hemen görülebilir yetersizliklerdir. Bunların yanında farklı kültürlere mensup her çeşit insanın bir arada ve sıkışık bir şekilde yaşaması sosyo-kültürel değer yozlaşmasına suçların intiharların ruh ve beden sağlığı aile çözülmesi gibi problemlerin ve pek çok suç türünün ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bu durum çok yaygın bir şekilde ortaya çıkan şehir ve şehirleşme problemlerini incelemeyi amaçlayan şehir sosyolojisini ve şehir sosyal psikolojisini en kapsamlı bilimler haline getirmiştir.
Bu bakımdan elinizdeki kitap şehir teorisi problemlerinin bilinmesinde ve çözümlenmesinde yardımcı olacak temel yaklaşımları ele almak ve okurla paylaşmak amacıyla hazırlanmıştır.