"Düello kişiliğin ezilmesine karşı bir protestodur; onurun insan yaşamından daha değerli olduğunu yani insan onurunun varlığını bir despotun buna hükmedemeyeceğini kanıtlama çabasıdır. İnsan onurunu korumaya yönelik yasaların bulunmadığı o çağlarda düello haysiyetli insanlar için kendisinin ailesinin ve yakınlarının onurunu korumada biricik yol sayılırdı..."
Dünya edebiyatında düello sahneleri bol miktarda temsil edilmektedir. Özellikle Rus yazarların eserlerinde daha çok 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında bu örneklere oldukça sık tanık oluyoruz. Bu dönemde düelloların arttığı gözlenmektedir ve biz de kitabımızda daha çok Rus yazarların düello olaylarına karıştığını düello sahnelerinin hemen hemen tüm büyük yazarların eserlerinde yer aldığını göstermeye çalıştık. Bunların arasında Yevgeniy Onegin Yüzbaşının Kızı (A. Puşkin) Zamanımızın Bir Kahramanı (M. Lermontov) Ecinniler (F. Dostoyevskiy) Babalar ve Oğullar (İ. Turgenev) Savaş ve Barış (L. Tolstoy) Düello ve Ayı (A. Çehov) gibi eserler vardır.
Dahası var bu büyük yazarların çoğu düello olaylarına doğrudan müdahil olmuştur. Örneğin Aleksandr Puşkin düelloya 21 kez çıkmış ve eşi Natalya Gonçarova hakkında sosyetede çıkan dedikodulardan sonra kendisinin ve ailesinin itibarını korumak amacıyla yaptığı düelloda hayatını kaybetmiştir.
"Puşkin için düello ve ölüm trajediden daha çok bir dram tek bir oyuncu için oynanan bir tiyatroydu. Puşkin bu tiyatroda hem yazar hem yönetmen hem de oyunun baş kahramanıydı..."