"Uzak geçmişteki yaratılmamışlığım gelecek yüzyıllardaki ölmüşlüğüm ile aynı değil mi?"
Şebaruz öyküsüyle 2023 Oğuz Atay Öykü Ödüllerine layık görülen Baki Mesut Köprücü; öykülerinde insanların kan bağıyla değil gam bağıyla ortak noktada buluşabileceklerini gösteriyor okuyucuya.
"Acısını sırtlarında taşıyarak gezen adamlar ölümün içinden yaşamı çağıranlar kentin boğucu havasında soluk alamayanlar ölmek üzere olan bir dilin son konuşanları gibi sıra dışı öykü kişilerine yer veriyor Baki Mesut. Yerelden hareket eden ve insanlığın evrensel acılarını işleyen öykülerini bir araya getiriyor. Gerçek yaşamdan esinlenerek kendine özgü bir öykü dünyası kuran yazar akıcı bir dille kaleme alıyor metinlerini. Diyalogların doğallığına anlatımın duruluğu ve derinliğine önem veriyor. Dertlerin içinde yaşama uğraşı veren öykü kişilerinin iç dünyalarına eğiliyor. Öykülerin çoğunda insanın varoluş meselesi ve yaşam karşısındaki tutumu ön plana çıkıyor. Satırların arasında ağıtların türkülerin ninnilerin dolaştığı saz sesinin duyumsandığı bu öyküleri ilgiyle okuyacaksınız."
Hülya Soyşekerci
"Düşünceden yola çıkan hikâyeler geliştirmek gibi zor ve riskli bir işe kalkışıyor Baki Mesut. Öykülerinin bir meselesi var. Estetik kaygılarını ise asla geri plana atmıyor. 'Kevalar niçin ölüyor?' yahut 'Bu evler niçin balkonsuz?' gibi sorular soruyor bize satır aralarında."
Zafer Köse
"Hevesle yazıyor Baki Mesut yazıya olan inancıyla sahici diyaloglarla örüyor öyküsünü. Teselli cümleleri kurmayı da ihmal etmiyor gördüklerini görmediklerine benzetmeyi de. Delirmeyenleri delirmek isteyenleri acısını sırtlayıp dışarı çıkanları uzun yıllar ve saatler içeride kalanları anlatıyor. Konya'ya da uğruyor içli türkülere de harfi ve alfabeyi bilmeyenlere ise özenle uğruyor. O böyle hem uğrayıp hem de uğurlayınca inandıklarını zaman durmuş gibi yapıyor zaman zaman. Kurursa dilin 'Anne' deyip ıslat diyor. Daha ne desin!"
Murat Özyaşar