Muaviye'nin siyasetteki mahareti ve ustalığı havas ve avamın kalbini kazanması o dereceye ulaştı ki Kufe halkından bir adam Sıffin Savaşı'ndan yeni çıktıkları bir dönemde devesinin üzerinde Dımaşk'a girdi. Dımaşklı bir adam onu tutup "Bu benim [dişi] devemdir (nâke); Sıffin'de benden alındı!" dedi. Davaları Muaviye'ye götürüldü. Dımaşklı onun kendi [dişi] devesi olduğuna dair elli adamı şahit gösterdi. Muaviye de Kufelinin aleyhine hükmetti ve deveyi ona teslim etmesini emretti. Bunun üzerine Kufeli "Allah seni ıslah etsin o erkek devedir (cemel) dişi deve (nâke) değil!" dedi. Muaviye de "Hüküm yürürlüğe girdi!" dedi. Onların ayrılmasından sonra Kufeliye gizlice adam gönderip huzuruna getirtti. Ona devesinin fiyatını sordu ve fiyatının iki katını ona ödedi. Ona ihsanlarda bulundu ve "Benim içlerinde erkek deve ile dişi deveyi ayırabilecek hiç kimsenin olmadığı yüz bin kişiyle kendisiyle savaştığımı Ali'ye söyle!" dedi. Muaviye'ye itaatleri
konusundaki durumları [Ali'ye] ulaşmıştı; öyle ki Sıffın'a yürürlerken çarşamba günü onlara cuma namazı kıldırmıştı. Çarpışma sırasında da kafalarını ona ödünç vermiş ve böylece saldırıya geçmişlerdi. Amr b. As'ın "Ammar b. Yasir'i zafer kazanmak için [savaş meydanına] çıkaran Ali öldürmüştür." sözüne de inandılar. Sonra [Muaviye] kendisine itaatleri konusunu o dereceye vardırdı ki Ali'ye lanet etmeyi onlar için gelenek haline getirdi. Çocuklar bu hal üzere büyüyor yaşlılar bu hal üzere ölüyordu.