Türk edebiyatı kaynaklarına bakıldığında erken Cumhuriyet dönemi romanına ilişkin bir inceleme-araştırma eksikliğinden söz etmek çok da doğru olmayacaktır. Bununla beraber bu kitabın yine de özellikle iki nokta üzerinde yoğunlaşan bir "boşluğu doldurma" işlevinden bahis açmak mümkündür. Bunlardan ilki yazarın 2018'de yayımlanan Hayatın Dinamiklerinden Yazınsal Metne: Tanzimat Romanı adlı çalışmasının da nirengi noktasını oluşturduğu vechile "romanların yapısal özellikleri" ile "kendi iç anlatı dinamikleri" üzerinden metinlerin "anlamlarını" açığa çıkarmak esasına dayanan narratolojik/anlatıbilimsel incelemenin bir örneğini de erken Cumhuriyet dönemi romanı adına vermektir. İkinci olaraksa kitap erken Cumhuriyet dönemi romanına çok kavi bir biçimde eklemlenen bir görüşe itirazı içermektedir: Erken Cumhuriyet dönemi romanları dönemin egemen siyasal ideolojisinin kanonik dünya görüşünün bir yansıma alanı mıdır dolayısıyla bir bakıma tek sesli "ulusal alegori" metinleri midir? İncelemede erken Cumhuriyet dönemi romanının konu anlatım ve anlam hususundaki sanılanın çok ötesinde renkliliği ve zenginliğine dikkat çekilerek "ulusal alegori" değerlendirmesinin eksikliği hatta sorguya açık ciheti de işaretlenmeye çalışılmıştır.