Kafasını kaldırıp gökyüzüne baktığı esnada güneşin saatler önce battığını şehrin karanlığa gömüldüğünü sokağın sessizliğe büründüğünü fark etti. Saatin kaç olabileceğini düşünse de algılayamadı. İçinde bulunduğu durum onu epey hafife alıyor dalga geçiyor gibi sürekli değişiyordu. Oysa henüz birkaç dakika önce güneş kavurmuyor muydu ortalığı? İçeri odasına doğru ağır adımlarla yürümeye başladı uyumak istiyordu. Rahat bir uyku uyumak istediğinden odasının kapısından içeri girmek üzereyken tüm düşünceleri kapıda bıraktı. Belki uyuduktan sonra bir daha uyanamayacak çekmiş olduğu bunca acı da sona erecekti. Tanrı biliyor ya istediği tek şey buydu ve kapıya bıraktığı düşüncelerin yerine bu istekle yatağına uzandı. Yaşadığınız karmaşık olaylardan dolayı bir roman karakteri olabilme ihtimalinizi hiç düşündünüz mü?