Çulluk 1927 yılında yayımlanan Mahmut Yesari'nin ikinci edebiyat tarihimizin de "ilk işçi romanı"dır. 50 yıllık yaşamına sayısız roman ve hikâye sığdırmış edebiyatımızın en önemli kalemlerinden biri olan Mahmut Yesari Çulluk'la beraber yazın dünyasına adını duyurmuş ve dönemini resmetmesiyle unutulmazlar arasında yerini almıştır. Çulluk roman karakteri Murat'ın aşkını konu alsa da esasında salt bir aşk romanı değildir. Onu aşk romanlarından ayıran en belirgin özelliği döneminin fabrika hayatını kadın erkek ilişkilerini işçi sınıfının ilk adımlarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermesinden gelir. Romanı değerli kılan bir diğer neden ise Mahmut Yesari'nin 1920'lerde işçilerin yaşamını anlayabilmek ve anlatabilmek için Çulluk'u kaleme almadan önce Cibali Tütün Fabrikası'nda işçi olarak çalışmasıdır. Roman İstanbul'da tütün fabrikasında çalışan Murat'ın hem günlük yaşamına hem de aşk dünyasına dair kesitleri okura sunar. İki bölümden oluşan romanın birinci bölümü İstanbul'daki tütün fabrikasına odaklanırken ikinci bölüm İstanbul'dan Anadolu'ya açılan bir kapıyı aralar. Murat Çavuş'un kararsızlıkla sıkışıp kalmış yaşam öyküsüne ortak olan okur Çulluk'ta ilk adımlarını atan Cumhuriyet'in ağrılı yıllarına da tanıklık eder. Fabrikanın zorlu dünyası yaşam dertleri kadınların var olma mücadelesi sanayileşme ve köy yaşamıyla birlikte bir ülkenin doğum sancısının izlerini sürer.