Aygıtlar artık yalnızca etrafımızda değil; eylemlerimizde düşüncelerimizde bilincimizde ve ruhumuzda. Geldiğimiz noktada kendi aleyhimize kullanılma kudreti olan meçhul aygıtları bizzat kendi ellerimizle büyüttüğümüzü ve bunun karşısında gittikçe küçüldüğümüzü fark ediyoruz. Sahiden fark ediyor muyuz? Peki ya her geçen saniye katlanarak büyüyen ve tümüyle veriden müteşekkil bu aygıtlaşmış kültürün vakti geldiğinde sadece kötülük üretmeyeceğinden emin olabilecek miyiz? Öte yandan teknolojiye öncülük edenlerin "insan iradesine özgürlüğüne ve mahremiyetine ne olacak" sorusu karşısında sessiz kalmalarına ne demeli?
Evet gelecek geldi.
Fakat hâlâ vakit var!