Mevcut küresel ekonomik sistem başat bir zorunlulukla işliyor: büyüme. Antonio Turiel gibi biliminsanları ise uzun yıllardır büyümeyi mümkün kılanın ucuz ve kolay erişilebilir enerji olduğunu vurguluyorlar. Yoğunluğu çok yönlü kullanımı ve nakliyeye elverişliliği açısından petrol kuşkusuz en temel ve asli enerji kaynağı.
Kitabın temel tezi şu: Yakın gelecekte yaşantımızı ve toplumların işleyişini kökten değiştirecek küresel bir sorunla karşı karşıyayız. Bol ve ucuz enerji çağının sonuna geldik. Küresel enerji tüketiminin üçte birini oluşturan petrolde üretim zirvesi muhtemelen 2018'de gerçekleşti büyük çevresel maliyetlerle yerine kullanılabilecek hidrokarbonların (kömür doğal gaz) zirvesine ise en çok birkaç onyıl içinde ulaşılacak. Petrol rezervleri muazzam olsa da çıkarma ve üretme hızı ve karlılığı fiziksel etkenler yüzünden sınırlı. Bu sınıra ulaşmış durumdayız.
Petrol temelli enerji sistemine olası alternatiflerin bilimsel bir analizini sunan Turiel "yenilenebilir" enerjiler konusunda vaat edilenlerin neden gerçekleşemeyeceğini açıklıkla ortaya koyarak büyük bir dönüşümün eşiğinde olduğumuzu haber veriyor. Bu dönüşümü mümkün mertebe şekillendirme imkânı ve iradesi öncelikle farkındalığı gerektiriyor.