"Altıncı filo defol!"
Günlerce bu sloganı ülkenin her yanına yaymışlardı:
"Altıncı filo defol!"
Ama ülkede herkes onlar gibi düşünmüyordu!
Onlar gibi düşünmeyenlerin 'başları' ülkeyi yönetenlerle 'derin ve yakın' bir ilişki içindeydi.
Birden 'Altıncı filo defol!' diye haykıran kalabalığın üzerine 1969'un 16 Şubat Pazar günü bombalar atılmaya başladı. Ortalık savaş alanına dönmüş göz gözü görmüyor herkes panik içinde bir yerlere kaçışıp kendilerini koruyacak bir sığınak arıyordu. Kaçışanların arasına nereden geldiği belli olmayan elleri bıçaklı birtakım adamlar karışmış gözlerine kestirdiklerini rasgele bıçaklıyordu. Bıçaklananlar yaralarından kanlar akarken koşmaya çalışıyor ağlamayla haykırma arası seslerle bağırarak kendilerine yardım edecek birilerini arıyorlardı...
* * * * *
"Daha önce ne zannediyordunuz aşkı?"
"Hani; seni seven sana hayran bakar da sen kendini çok güzel çok akıllı ve çok güçlü zannedersin. Onu etkilemek için devamlı kendinin bile şaşıracağı şeyler yaparsın hatta bazen kızarsın kendine ama yine aynı şeyleri yapmaktan alıkoyamazsın kendini. Her zaman aç bir çocuğun kirli elleriyle bir dilim ekmeğe saldırışı gibi arsız arsız istersin onu hiçbir zaman doyamazsın... İşte böyle bir şey sanırdım aşkı."
"Harika! Böyle bir şey değil midir aşk?"
"Olur mu çocuk olur mu? Bu olsa olsa göz boyamadır. Kendini ve sevdiceğini kandırmaktır Aşk; sevdiğine en zayıf halini gösterebilmektir. Ruhunun var olduğunu ilk kez hissedebilmektir. Sevmenin yetersiz kaldığı yerde beyninin bedenine ilk ihanetidir aşk."