Cezalandırma teorisinde modern dönemde meydana gelen gelişmeler cezalandırılan kişinin topluma yeniden kazandırılmasının cezanın amaçlarından biri olarak kabul edilmesine yol açmıştır. Böylece cezaların türü ve miktarına ilişkin yeni yaklaşımlar ultima ratio ve hümanizm ilkeleri ile birlikte tıpkı ölüm cezası gibi tahliye imkanı tanımayan müebbet hapis cezalarının da insan onuruyla bağdaşmadığı düşüncesini beraberinde getirmiştir.
Yargısal anlamda ilk defa Alman Federal Anayasa Mahkemesi tarafından kullanılan ve ilerleyen yıllarda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da kabul edilen "umut hakkı" bu düşüncenin bir ürünüdür. "Umut Hakkı Bağlamında Ömür Boyu Hürriyeti Bağlayıcı Cezalar" adlı yüksek lisans tezinin genişletilip güncellenerek kitaplaşması sonucu meydana gelen çalışma umut hakkını ceza hukuku perspektifinden ele alarak mevcut ve muhtemel sorunların tespitinin yanında mevcut çözüm önerilerinin değerlendirilmesini ve yeni çözüm önerilerinin teklifini amaçlamaktadır.