Cumhuriyetimizin yüzüncü kuruluş yıldönümünde insanların hala devrimleri ve karşı devrimleri konuşması ve bu nedenle ülkede yaşayan ve aynı din ile ibadet eden insanların farlı dinlerdenmiş gibi bölünmesi utanç vericidir.
Yüce Allah Müslümanlara "fırkalar halinde bölünmeyin Kuran-ı Kerim'deki önerilerim dışında hiçbir kimsenin kurana uymayan sözlerine itibar etmeyin" demesine karşın Mezhepler ve Tarikatlar olarak bölünmeler bu güne kadar devam etmektedir.
Atatürk'ün ölümünden sonra bütün Cumhuriyet devrimlerinde olduğu gibi Din de de yapılmış olan devrimler giderek anlamını kaybetmekte bunun sonunda dış güçlerin desteklediği karşı devrimler Atatürk'ün kurduğu Türkiye cumhuriyetinin dışta ve içte itibarını kaybettiği gibi ulusal birliğimiz zarar görmektedir. Yazar Cumhuriyetin kuruluş sürecinde oluşturulan devrimlerin 1945 yılından itibaren Birleşmiş milletlere katılımımız sonrası yok sayılarak ülkenin içine düştüğü durum ve çözümün Atatürk'ün gösterdiği yolda milletçe birleşmemizle olabileceği anlatılmaktadır.