Tüm bireyler anne karnından başlayıp ölümlerine kadar geçen tüm ömürlerinde sağlık hizmeti alırlar. Bu nedenle sağlık ekonomisi bireylerin yaşamında önemli bir olgudur. Bireyin yaşam süresi yaşam kalitesi sağlık ekonomisi odaklı oluşmaktadır.
Bireyler uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için genellikle sağlık bağlamında kıt kaynak girdisine gereksinim duyarlar. Böylece uzun ve sağlıklı yaşam kısmen bir ekonomik sorun hâline gelir. Bu bağlamda sağlık ekonomisi sağlık hizmetlerinin sunumu ve finansmanı ile kişisel sağlığa katkıda bulunan diğer kişisel kararlar ve bu tür hizmetlerin rolüne yönelik ilgili konularla ilgilenmektedir. Dünyadaki herkes her anlamda kişisel sağlık hizmetleri ve sağlık tarafından etkilenir. Bugün dünyayı etkisine alan ve yaşam biçimimizi değiştiren Covid-19 olgusu da sağlık alanının ne kadar önemli olduğunu tüm insanlara öğretmiştir.
Geleneksel öğretide sağlık ekonomisi neo klasik iktisadın bir uygulama alanı olarak görülmektedir. Günümüz dünyasında bu bakış açısı oldukça sığ kalmaktadır. Bu sığ bakış açısından kurtulmak için kitap sağlık ekonomisine farklı bir perspektif sunma amacı taşımaktadır. Bu nedenle bu kitap; dünyada ve Türkiye'de sağlık ekonomisini incelerken geleneksel bakış açısının yaklaşımlarını sunmanın yanında Marksist bakış açısını da ortaya koyarak sağlık ekonomisini refah devleti ve sağlık sistemleri odaklı olarak ele almaktadır.