1567-1640 yılları arasında Şırnak'ın Cizre ilçesinde yaşadığı rivayet edilen Molla Ahmed el-Cizîrî'nin elimizde bulunan tek eseri divanıdır. Melayê Cizîrî mahlasıyla şöhret bulan Cizîrî'nin Divan'ı Orta Çağ tasavvuf kültürünün özelliklerini içinde barındıran fikri ve ahlaki eğilimlerini yansıtan şark tasavvuf edebiyatının en köklü fikri ve edebi geleneğinin canlı bir mümessilidir. Kürt dilinin semantik letafetiyle şiire rikkat katan Mela Kur'an'dan yaptığı iktibaslarla Kürt şiirine dini/tasavvufi bir libas giydirmiştir. Mela divanda tasavvuftan felsefeye tarihi şahsiyetlerden siyasete belagatten astronomiye akideden fıkha birçok konu ve disiplinlere yer vermiştir. Birçok farklı konuya tasavvuf zaviyesinden göndermelerde bulunmuştur. Mela'nın fikri omurgasını üzerine inşa ettiği disiplinlerden biri tasavvuf diğeri de akidedir. Mela akâid ve kelama dair düşüncelerini söz ustalığının gücünden yararlanarak şiir diliyle aktarmaya çalışmıştır. Eş bir deyişle ontolojik ve epistemolojik açıdan birbirlerine mesafeli olan tasavvuf ve kelamı aynı konular etrafında buluşturmuştur. Birçok kelâmî konuyu tasavvuf terminolojisiyle ele almış problemleri tasavvuf perspektifinden analiz etmiştir.