Bir kış günüydü kar taneleri hafifçe yere düşerken genç Furkan Korkmaz pencereden dışarıya bakıyordu. Sokaktaki çocukların oynadığı basketbol potasına çevrilen bakışları Furkan için sadece bir gün değil bir başlangıçtı. İstanbul'un kenar mahallelerinden birinde büyümüş olan Furkan dar sokakları ve renkli pazarlarıyla dolu bir yerde yaşamaktaydı. Babası tarafından doğum gününde hediye edilen basketbol topu Furkan için sadece bir oyuncak değil aynı zamanda hayallerini süsleyen bir dünyanın kapısını aralayan bir anahtar oldu. Babasının "Her büyük başarı küçük bir adımla başlar" sözleri Furkan'ın kalbine kazındı. Furkan mahalledeki diğer çocuklarla basketbol oynamaya başladı ve her atışında her pasında basketbola olan sevgisi biraz daha artıyordu. Her gün okuldan sonra basketbol sahasına koşarak kendini başka bir dünyada hissetti. Furkan'ın yeteneği mahalle maçlarında gözle görülür şekilde artmaya başladı ve bu onun için birer pratik alanı haline geldi. Basketbol oynarken sadece fiziksel becerilerini değil aynı zamanda mental gücünü de geliştiren Furkan bu sporun ona disiplin azim ve takım çalışmasının önemini öğrettiğini hissetti. Bir gün yerel bir basketbol antrenörü tarafından fark edilen Furkan profesyonel bir basketbolcu olma yolunda atılacak ilk adımları atmaya başladı. Artık o sadece bir mahalle çocuğu değil geleceğin parlayan bir basketbol yıldızıydı.