"İnsan uyanana kadar yıldızların esiridir. Uyanmış bir kişi ise yıldızlara tesir eder."
Muyiddin İbnü-l Arabi
Kendini Bulma Sanatı serisinin dördüncü kitabı Astroloji ve Kendini Bulma Sanatı Literatür Hayat etiketiyle kitapseverlerle buluşuyor.
Eskiler dünyanın gidişatına çarkıfelek adını vermişlerdir. Ancak insan çarkıfeleğe girerken yani zaman ve mekân âlemine bedenlenirken ruhtan olduğunu unutur. Kendi güneşinin ışığını ruhun sonsuz enerjisinden aldığı bilgisini derinde bir yere iter ve egosuyla yaşamaya başlar. Çarkıfeleğin derdi bize bizi buldurmaktır. Kaçınılmaz olan kaderse başa gelecek olanlar değil alınması gereken derslerdir. Bu dersleri alırken oluşan senaryolara kendi seçimlerimizle sürekli müdahale ederiz. Evrende sonsuz sayıda senaryo vardır. Matriks seçtiğimiz yönü kapsayarak anında yeniden yapılanır ve bilincimizi yapılandırmak için gerekli olan deneyimler bize bu yeni senaryo üzerinden akar. Çarkıfelek her bir canı kendi "en iyisine" ulaşmak için hâlden hâle koyarken insan hiç farkına varmadan bütün insanlığın gelişim sürecine de doğrudan veya dolaylı yolla katkıda bulunur.
"...Öyleyse hayat dünyada bedenlenmiş bir ruhun uyanmak ve özünü hatırlamak için geçtiği duraklar gibiydi. Ne yaşadığımız değil yaşadıklarımızdan ne çıkardığımızdı kıymetli olan. Ben yıldızların kurbanı değildim! Hayatın akıp giden döngüleri içinde kendini fark etmeye çalışan bir yolcuydum. Yıldızlar ise sadece geçmem gereken kapılara ışık tutuyordu..." Astroloji ve Kendini Bulma Sanatı insanın göklerin altındaki bireysel yolculuğunu irade ve kader ekseninde incelerken kutsallığın gökte değil içimizde olduğunu da gösteriyor.