XVIII. yüzyıldan itibaren Avrupa coğrafyasında toplumsal ve kültürel hayatta etkili rol oynamaya başlayarak kilise doktrininin karşısında aydınlanmayı savunan bazı fikir sahiplerinin katılımıyla güçlenen masonluk bir süre sonra kurumsal düzeyde etkisini artırmış ve XIX. yüzyıla gelindiğinde siyaset dünyasında kendisine ciddi bir nüfuz alanı açmıştır. XIX. yüzyıldan itibaren Avrupalı seçkin ve elit çevrelerin yanı sıra devlet adamları hanedan mensupları ve politikacıların da kayıt olmalarıyla localar Avrupa'da önemli bir güç haline gelmiştir. XIX. yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde en büyük amacı mevcut topraklarının bütünlüğünü korumak olan Osmanlı İmparatorluğu'nda artık uluslararası çapta etkiye kavuşan masonluğun politika ve diplomasiyi etkilememesi mümkün görünmüyordu. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin var olma mücadelesi verdiği günlerde hem bir siyasi nüfuz alanı elde etme hem de gözlerden ırak bir örgütlenme imkanı olarak görülen masonluk bilhassa Talat Paşa'nın girişimleriyle kurulan Maşrık-ı Azam-ı Osmani'yle birlikte Osmanlı topraklarında artık farklı bir seviyeye evrilmiştir. Evren Gökçe'nin Talat Paşa ve İttihatçıların Masonlukla İlişkileri kitabı masonluğun Osmanlı Devleti'ndeki tarihi seyrini ve bilhassa İttihatçıların kurduğu Türk masonluğunun siyasi ve toplumsal dönüşümde oynadığı rolü gözler önüne seriyor.