Soner Selçuklu kitabında birer "organizma" olan şirketlerle insan arasındaki benzerliğe işaret ediyor. Şirketlerin gelişim evreleri ile insan yaşamının belirleyici bir dönemi olan ergenlikten erginliğe geçiş arasındaki şaşırtıcı benzerliği yönetim stratejiler ve psikoloji-ortam açısından gözler önüne seriyor. Bedensel gelişimin zihinsel ve ruhsal gelişimin önüne geçtiği ergenliğin şirketlerin ömründe de aynı şekilde geçerli olduğunu gösteriyor. Bu sancılı ama dinamizmiyle de çok şey vaat eden dönemde düşülen yanlışlar ve çıkış yollarını ele alıyor.
Ergen Şirketler'de bu hızlı ve öngörülmez değişim döneminin eski köklü ve büyük kuruluşlar için de geçerli olabildiğini çarpıcı örneklerle görüyor ve bunun mikro-makro maliyetleri üzerine düşünmeye başlıyorsunuz.
Değişimde ilk adım durumu tanımlamak adını koymaktır. Ergen Şirketler sanılandan çok daha yaygın bir olguya ışık tutuyor. Bir girişimci ve danışmanın bakış açısından kaleme alınan kitap gelişimin bu evresinde olan-kalan kuruluşların çalışanları yöneticileri sahipleri ile danışmanları için taşları yerine oturtan bir yaklaşım sunuyor.