Sanatçı; hisseden beş duyu organının zekasının ve zihninin ötesinde kalbi ruhu ve öz benliğiyle hareket eden onlardan aldığı duyumlar önsezi ve kıpırtılarla yaratan kişidir. Onun başlıca hedefi kendi içselliğini açığa çıkarmak onu görünür hale getirmek ve ondan özgürleşmektir. Yaratma anında yaşananlar dünya gerçekliği dışında tıpkı ruhani bir çalışma sırasında yaşananlar gibi insanı farklı bir boyuta; zamanın ve benliğin olmadığı bir kendinden geçme haline getiren onu arındıran iyileştiren ve yükselten deneyimlerdir. Algının ve bilincin sanat üretme esnasında uğradığı böylesine etkileyici bu değişim sadece sanatçı tarafında kalmayıp sunulan eserle birlikte izleyiciye ulaşarak onu da değiştirmekte ve uyandırmaktadır. İşte bu uyanış insana var oluş sebebini evrim ve mükemmelleşme yolundaki düzeyini hatırlatan ve gösteren yüce farkındalık halidir...