"Oysa zümrüt'ün istediği bu değildi.
Bugüne kadar hep bildikleriyle yaşamıştı. Ve yine öyle olacaktı..."
"Ve hayata dimdik devam edebilmişti. Bu onun yaşam biçimi olmuştu. Başına ne kadar zorluk gelirse gelsin küllerinden yeniden doğuyordu o."
Hani herkesin bildiği hep küllerinden yeniden doğan Zümrüdüanka şu vardır ya; o kuşun ete kemiğe (belki de kırılgan bir bedene) bürünmüş halinin hikayesi bu...
Güvenle inşa ettikleri sevgilerinin gücüyle bir amaç uğruna hiç pes etmeden birlikte hareket eden dört kadının hikayesi.
İçinde siz de bir parçanızı bulacak; onların masallarla şiirlerle dolu maceralarına yolculuklarına ve sıcacık dostluklarına tanıklık edeceksiniz.