On dokuzuncu yüzyıl tarihçiliği nitelik ve nicelik açısından son derece gelişmiş olmakla birlikte bu dönemin kadınlar ve toplumsal cinsiyet açısından hâlâ araştırılıp tartışılacak pek çok yönü var. Geç on dokuzuncu yüzyıl politik bir alan olarak kadın bedeni söz konusu olduğunda nasıl bir bakış açısıyla okunabilir? Kahraman Doktor İhtiyar Acuzeye Karşı dönemin toplumsal cinsiyet hiyerarşileri açısından yeniden okunması için bir aracı niteliği taşıyor. Gülhan Erkaya Balsoy bu çalışmada feminizm ve toplumsal cinsiyet çalışmalarının kavram dağarcığından ve analitik yaklaşımından hareketle Osmanlı doğum politikalarını üç ana damar üzerinden inceliyor: doğumun tıbbileştirilerek ebeliğin profesyonelleşmesi; kürtajın yasaklanması ve hamileliğin tıbbileştirilip kadın bedeninin disipline edilmesi. Bu doğrultuda yazar ebelik mesleğinin dönüşümü kürtajın yasaklanması doğum pratiklerindeki değişim hamilelik ve kısırlık konularını ele alırken Osmanlı doğum politikalarının tıbbi yasal ve söylemsel düzeylerde ne şekilde kurgulandığını inceliyor. Bu bakımdan eser tıp tarihi ile nüfus politikaları tarihinin kesiştiği bir alana denk düşerken daha geniş anlamda geç Osmanlı toplumsal cinsiyet tarihine ışık tutuyor. Kahraman Doktor İhtiyar Acuzeye Karşı özel alanın politik olduğunu geç on dokuzuncu yüzyıl Osmanlı toplumu üzerinden bir kez daha gözler önüne seriyor.