Ekmel Denizer anlatılmayı ummayanların anlatıcısıdır; ya da bir öyküde bir masalda yer almaya layık görülmemişlerin. Onlara kendi öykülerini kurdurur; kendileri gibi iddiasız sıkılgan alçakgönüllü öykülerini. Bir yamaçta adını kendisine söyleyecek güzelliğini kendisine anlatacak dili bekleyen bir çiçektir bu; bir başka yerde emeğin hakkını gururla vermiş bereketli ama artık unutulmuş tarlalardır; çirkin beton mimarinin arkasında kimileyin bir semtin dışında bırakılmış bir türbe bir mezar taşı; bir zamanlar gelen geçenlere sırtını vermiş âşıkları kavuşturmuş ayırmış bugün yabani otların altına gizlenmiş bir yoldur; ya da terk edilmiş bir evde ele geçirilme umudunu çoktan yitirmiş bir anı defteri bir hikâye kitabıdır. Bir şairin bir bestecinin farkında bile olmadan önünden geçip gittiğimiz mezarlıkların içindeki selviler büyütmüş kabridir. Öyküleri denemeleri değişik dergi ve seçkilerde çoktan hak etmiş olduğu yeri bulan Ekmel Denizer "Bir Trakya Masalı"yla usta işi bir metin sunuyor.
Bir Trakya Masalı: Yüreğin içinden geçen yol.