Oliver Marks işlemiş olabileceği ya da olamayacağı bir cinayet için on yıl hapis yatmıştı. Serbest kaldığı gün onu hapse atan dedektif tarafından karşılandı. Dedektif Colborne emekli olmak üzereydi ve on yıl önce gerçekte ne yaşandığını öğrenmek istiyordu.
Seçkin konservatuardaki genç bir aktör olarak Oliver yetenekli sınıf arkadaşlarının sahne önünde de arkasında da aynı karakterleri oynadığını fark etmişti; kötü adam kahraman baştan çıkarıcı kadın. Kendisi ise hep yardımcı roldeydi. Fakat öğretmenler oyuncu seçimlerini değiştirdiklerinde arkadaşça rekabetleri çirkinleşmiş ve oyunlar tehlikeli şekilde gerçek hayata yansımaya başlamıştı.
Trajedi baş gösterdiğinde yedi arkadaştan biri ölü bulundu. Geriye kalanlar da hayatlarındaki en zorlu oyunculuk mücadelesiyle karşı karşıyaydı: polisi ve kendilerini suçsuz olduklarına ikna etmek...