Ortaoyunu üzerine çalışmak aynı zamanda geleneksel Türk tiyatrosunu biçim ve içerik açısından detaylandırmak ve türleri bütüncül bir alanda yeniden konuşmak gibidir. Oyunlardaki seyir yeri oyun yeri seyirci ve oyuncu ilişkisi irdelenirken bir taraftan Dünya Tiyatro tarihinin diğer taraftan Türk tiyatrosunun beslendiği kaynaklar farklı bağlam ve zamanlardan edindiği özellikleriyle çalışmayı hem dağıtır hem de tiyatronun dönüşüm biçimlerini hatırlatarak ortaoyununun günümüzde nerede durduğunu sorgulatır. Oyunlarda olabildiğince az bir dekor kullanımı tercih edilmesine rağmen bir kentin tüm semtleri görsel bir metin olarak sunulur. Bir başka ifadeyle ortaoyununun tiyatral özelliği sözcüklerle fotoğraf oluşturma tekniğini başarıyla kullanır. Kiralanan evlerin manzaraları vapur durakları mesire yerleri İstanbul'un yangınları eğlence mekânları geniş bir fotoğraf gibi oyun aracılığıyla aktarılır. Ancak ortaoyununu özgün yapan diğer bir özellik ise tüm bu görselin tek bir ifadeyle yok edilişidir. Vapurda geçen bir diyaloğun "sahnede boşuna döndükleri" vurgusu nereden bahsedilirse bahsedilsin seyirciyi oyun yerine hızlıca geri çekme ve bir "oyunda olduğunu hatırlatma" biçimi teknik açıdan oldukça özgündür.