Köklerim anımsayamadığım bir toprağın çok derinlerine gömülü. Nerede sahi o toprak Türkiye'nin ucunda akrabalarımın toza dönüşüp Asya rüzgarına karıştığı kurak arazilerde mi? Babamın ailesinin memleketi Gürcistan'da mı? Çıktığımız yer olan Ermenistan'da mı? Ben bir göçebeyim bir göçmenim bir vatansızın oğluyum; gerçek bir geçmiş bulamadan sonunda bir başka ülkeyi bir başka kültürü bir başka dili benimsemiş biriyim. Ne yapalım herkesin adı Dupont Martin ya da Durand olamaz. Benim adım da Aznavour ve şimdiye kadar bundan şikâyet etmedim. Ama yine de isterdim ki...
Olayların zorlamasıyla akışıyla sonunda dört meslek yapar oldum: oyunculuk şarkıcılık yazarlık bestecilik. Biri öbürüne kapı açtı beriki ötekini itti bazen de iç içe geçti bunlar ve dört ayrı alan olsa da sonuçta birbirlerini tamamladılar. Biraz karman çorman biraz serserice yaptım bu işleri ama tam profesyonel olmasam da asla amatörce değil. Önemli olan işin iyi yapıldığı duygusuydu bir zamanlar dendiği gibi "iyi iş" çıkarmaktı. Bugün sahne üzerinde geçen altmış dokuz yıldan sonra samimiyetle söyleyebiliyorum ki bahsettiğim mesleklerden birinde yani şarkıcılıkta beni işverenime yani halka bağlayan sözleşmenin hükümlerini hep yerine getirdim.