Filmler daha ziyade kendi felsefeleriyle gelir onlar kendinde felsefidir. Bana göre bu yani filmlerin kendilerini incelemek Deleuze'ün Sinema kitaplarınıntemel amaçlarındandır ve kuşkusuz bu kitabın da başlıca amacıdır. Dolayısıyla şunu doğru anlayalım: Deleuze sayesinde sinemayı izah edeceğimiz bir felsefe icat etmez. Aksine sinema bize kendi felsefelerini sunar Deleuze de Sinema kitaplarında bizzat bunu izah etmeye çalışır.
Deleuze'den Sonra Sinema Deleuze'ün sinemaya dair yazdıklarına açık ve anlaşılır bir giriş sunuyor. Deleuze'ün çığır açıcı iki sinema kitabında karşımıza çıkan çok sayıda kategoriyi ve sınıflandırmayı açıklayan eser John Ford Sergey Ayzenştayn Alfred Hitchcock Michelangelo Antonioni Alain Resnais gibi yönetmenlerin filmleri de dâhil olmak üzere pek çok yapımı değerlendirmeye tabi tutuyor. Steven Spielberg Lars von Trier Martin Scorsese ve Wong Kar-wai gibi çağdaş yönetmenleri de Deleuze'ün teorileri ışığında ele alarak onun sinema üzerine yazdıklarına güncel bir bakış kazandırıyor. Deleuze'den Sonra Sinema Deleuze'ün neden bugün haklı olarak sinemanın en büyük filozoflarından biri kabul edildiğini gösteriyor bize. Felsefe ve film çalışmaları meraklıları için temel bir okuma...