Eski zamanların hikayeleri zamanın kumlarında kaybolmuş izlerdir. Bu izler sadece eski zamanlara açılan bir pencere değil aynı zamanda Türk kültürünün insanının ve şehir hayatının zengin dokusunu yansıtan bir aynadır. Aynada kendini görür okuyucu bu hikayelerin bir zamanlar yaşanmış olduğunu hisseder; çünkü bu hikayeler insan hayatının verimli coğrafyasında rastlayabileceğiniz ve asla okuyucusuna yabancı gelmeyen öykülerdir.
Türkçenin esnekliklerini ustalıkla kullanarak yazılmış bu kitap okuyucuyu sıcak bir sohbetin içine çekiyor. Her bir öykü içinde bulunduğumuz zamanın telaşından uzaklaştırıp eski zamanların dinginliğine davet ediyor.