Özelde ülkemizde genelde dünyada artık darbeler çağının kapandığının zannı yeni ve üzerinde titizlikle çalışılmış müdahalelere karşı bizi zayıf kılacak bir klişedir. Artık darbe ihaleleri apoletleri yıldızlarla dolu generallere verilmemekte. Hapishaneler ve işkence kullanılmamaktadır. Bugün artık elektronik kültür ve sosyal medya çağındayız; artık kamuoyu başka türlü manipüle edilmekte kitleler yeni yöntemlerle terbiye edilmektedir. Bundan 19 yıl önce gerçekleşen 28 Şubat darbesiyle düşürülen dönemin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın özel bir sohbetimizde bana söylediği gibi yeryüzü bugün emperyalizmin bir hapishanesi haline gelmiştir ve her şerefli insana düşen bu hapishanede isyan çıkartmaktır. Darbeleri yargılamak insanlığın adaletten yana olan kesimleri için bir vazifedir. Bu vazifeyi yerine getirmenin sağlayacağı en büyük fayda ise sömürünün ve çatışmanın kana bulandığı dün yada adaleti inşa etmenin önünü açacak imkânları elde etmektir. Adalet ise hak edene hak ettiğini vermektir. Geçtiğimiz yüzyıl adaletin değil zulmün egemen olduğu bir dönemdi. Bu dönem ile yüzleşmek için yapılan bu toplantı önemlidir değerlidir. Çünkü adaletsiz ferdin ve toplulukların iradesinin hiçe sayıldığı bir dünyanın neye benzediğini acılar çekerek öğrendik; şimdi sıra adalet temelinde yükselen demokrasinin bir aldatma gerekçesi değil özgürleşme iradesine aracılık eden bir yöntem olarak algılandığı barışçı bir düzeni hep beraber kurmakta.