"Sinclair Lewis'in klasik eseri "Babbitt" Amerikan toplumunun 1920'lerdeki yansımalarını ustalıkla ele alan bir romandır. Zenith şehrinin gökdelenlerle çevrili modern dünyasında George F. Babbitt gibi bir karakterin yaşamı iş dünyasının karmaşıklıklarıyla ve kişisel arayışlarının sancılarıyla doludur. Lewis romanının ilk bölümünde okuyucuyu Zenith'in siluetiyle karşılar. Çelik ve cam kulelerin yükseldiği bu modern şehir eski ve yıpranmış yapıları geride bırakmış iş merkezine doğru ilerlemektedir. Ancak bu modernizmin altında insanların içsel çatışmaları ve toplumsal beklentilerle çatışan bireysel arayışları yatar.
George F. Babbitt romanda merkezi bir figür olarak karşımıza çıkar. Kendi hayatını iş dünyasında başarıya ulaşma arzusuyla yönlendirirken içsel bir boşlukla da karşı karşıyadır. Lewis Babbitt'in sıradanlığını ve toplumun ona dayattığı rolleri ustaca betimlerken aynı zamanda onun iç dünyasının karmaşıklıklarını ve arzularını da derinlemesine inceler. Floral Heights'in sakin bir evinin uyku odasında başlayan hikâye Babbitt'in günlük yaşamının sıradanlığını ve iç dünyasının karmaşıklıklarını gözler önüne serer. George F. Babbitt belki de Amerikan rüyasının tam kalbinde ancak kendisinin ve toplumun beklediği mutluluğu bulamamış bir adamdır.